GİRİŞ
Ak-Fo Güzeli yarışmasında son yapılan değişiklikler ve tartışmalar sonrası, daha önce aklımda olan ve bir türlü satırlara dökme fırsatı bulamadığım, kabaca "akvaryumda balık fotoğrafı" konusuna giriş yapmaya karar verdim. Fotoğraf kimine göre bir araç, kimine göre bir sanat, kimine göre ise keyif alınan bir hobidir. Amaç ne olursa olsun ortak nokta sanırım iyi fotoğraf çekebilmektir. İyi fotoğraf çekmeye gayret gösteren amatör bir hobici olarak bildiklerimi paylaşmanın, bu uğurda vakit ve emek harcayan kimi akvarist dostlara yol göstereceğini düşündüm. Akvaryumda canlı fotoğrafı, fotoğrafçılık alanında yağmurda bir damladır. Bu nedenle fotoğrafın tarihçesinden girip, bir çuval anlaşılması zor teknik bilgi ile bu yazıyı boğmak istemiyorum. Mümkün olduğunca yalın, işe yarar, mantığını kavramaya yönelik bilgiler sunmak asıl amacımdır.
1-KISA TEKNİK BİLGİLER
A- Nasıl Bir Makine?
İster kompakt bas çek, ister D-SLR makinemiz olsun elimizdeki imkanların ne olduğunu bilmeden, neyi ne kadar başarabileceğimizi de kestiremeyiz. Otomatik modda hedefi nişanlayıp deklanşöre bastığımızda alacağımız başarısız sonuçlar birbirinden çokta farklı olmayacaktır. Hemen söylemek gerekir ki, akvaryumda canlı çekimi, ormanda çiçek çekmeye benzemez. Emek ve zaman harcamak, deneme yanılma yöntemi ile bir önceki yapılan hatadan ders çıkartmak ve doğruyu bulana kadar vazgeçmemek, kısacası biraz inatçı olmak gerekir. Makineniz ile bütünleşip, hangi koşullara nasıl bir ayar gerektiğini yaklaşık olarak kavradığınız zaman, iyi çekimler çok daha kolay hale gelecektir. Geriye yaratıcılık ve şahsi tercihler kalır. Bu söylediklerim ışığında soruya yeniden dönersek, "Nasıl bir makine?" çokta önemli değil, ne ile çektiğiniz değil, nasıl çektiğiniz önemlidir.
Burada bir parantez açmakta fayda var. Cep telefonları asla ve asla fotoğraf makinelerinin yerini tutamaz. İmkanları çok kısıtlıdır. Ürünlerde her ne kadar bazı değerler öne sürülerek, fotoğraf makinesi değerleri ile yarıştırılmaya çalışılsa da -örneğin megapiksel- iş mercekte ve sensörde biter. Cep telefonları gitgide incelir ve küçülürken, ciddi donanımların bu ürünlere yerleştirilmesi beklenemez.
1. Nesil kameralar; 3,1 Megapiksel 2001 yılında edinmiştim. Çok basit özellikleriyle fazla seçenek sunmayan ürünlerdir. Artık satışı olmayan bu tür makinelerle akvaryumda çekim yapmak çok çok zordur.
Kompakt makineler; 4-5 Megapikselden başlayan kullanıcıya çeşitli seçenekler sunan, uğraşı ile akvaryumda güzel ve çarpıcı kareler yakalanabilecek ürünlerdir.
D-SLR makineler; Body ve standart lensleri ile başarılı çekimler yapılabilen, takviye objektif ve ekipmanla akvaryum çekimlerinde sınırları zorlayan ürünlerdir.
B-Kompakt Bir Makinede Hangi Ayarlar Kullanılmalıdır?
Teknoloji gerçekten ucuzladı, 150-200 Lira ile iş görür makineler edinmek mümkün. Burada marka model ve üstünlük kıyaslamasına girmeyeceğim. Sadece bu iş için edinilebilecek binlerce dolarlık objektifler var. Önce elimizdeki ne ise biz ona bakacağız.
Makinede bulunan bir takım çekim seçenekleri bulunmaktadır. Farklı sahne modlarının sunulduğu bu alternatiflerde sualtı sahne modu çoğu makinede mevcuttur. Fakat hiçbir işe yaramaz, otomatik moddan farksızdır. İyi sonuçlar vermemektedir. Sahne modları dışında, portre, manzara vs gibi seçenekleride görebiliriz. Bu basit çekim yöntemlerini bir kenara bırakarak, yaratıcı pozlama modlarına geçelim. Çevirmeli çark üzerinde bulunan harflerin anlamları;
TV- Enstantane yani çekim süresi öncelikli seçenektir. Örneğin 1/500 enstantane değerini atıyoruz ve geri kalan ayarları makine yapıyor.
AV- Diyafram öncelikli moddur. Başka tanımıyla F değeri, örneğin 5,0 diyafram atıyoruz ve diğer tüm ayarları makine yapıyor.
M- Manuel moddur. Makine kendini serbest bırakır ve tüm değerleri siz atarsınız. Her bir akvaryumun kendine göre farklı çekim zorlukları vardır. Diğer seçeneklerin sağlayamadığı tüm avantajları bu modda bulmak mümkündür. Bu nedenle önerim sürekli manuel modda çalışılması olacaktır.
Bunlarla bitmiyor tabi, A-Deep, P gibi seçeneklerde bulunmaktadır. Hepsini detaylı ve incelikli anlatmak anlamsız, merak ediliyorsa, her biri için fotoğraf sitelerinde uzun makaleler bulabilirsiniz.
Marka ve model ne olursa olsun, çekimlerimizi makro mod da yapmak durumundayız. Normal mod ile de çekimler yapılabilir, ancak detay almak yakın çekim yapmak pek mümkün olmaz, özellikle çekeceğimiz balık küçük ise çok fazla şansımız yoktur. Makro mod fotoğraf makinelerinde çiçek işareti ile simgelenir, bu tuşa bastığımız zaman ekranın herhangi bir yerinde aynı işareti görmeniz gerekmektedir.
Beyaz ayarı, bir anlamda makinenin ışık kaynağı renk ayarlamasıdır. Makinelerin algı hassasiyeti insan gözü gibi toleranslı değildir. Bu nedenle gerekli hallerde bu atamaları yapmak durumundayız. Gün ışığı, bulutlu gibi seçenekleri bulunan bu ayarı otomatik konumda bırakmak veya lamba seçeneklerinden birini kullanmak gerekir. Bu ayar tercihimiz, çalışma yapıldığı sürece ortamın en iyi nasıl yansıtıldığını görmek, tecrübe etmekle değiştirilebilir. Henüz yeni başlanıyorsa önerim otomatikte kalmasıdır.
AWB şeklinde de görülebilir.
Beyaz Ayarı Floresan
Bazı makinelerde renk atama seçenekleri mevcuttur. Sepya, siyah beyaz, natural gibi, bu bölümde tercihte bulunmamak canlımızı en doğru şekliyle ifade etmek açısından önemlidir.
Bir başka ayar seçeneğimizde poz ölçüm modudur. Genel alan ölçümü, merkez ağırlık ölçümü gibi seçenekler mevcuttur. Makro çekimlerde en iyi sonucu spot ölçüm, diğer adıyla nokta ölçüm verir. Karanlık arka plan veya flaşlı parlak çekimlerde akvaryum çekimleri için idealdir. Diğer modları farklı kompozisyonlarda denemek ve tecrübe edindikçe kullanmakta fayda vardır.
Spot Ölçüm
C- Işık Koşulları ve Flaş Kullanımı Nasıl Olmalıdır?
Makinemizi B bölümündeki konumlara aldık peki şimdi ne olacak? Bilinen bir gerçek şudur ki, biz nesleri göremeyiz, onların yansıttığı ışığı görürüz. Fotoğraf demek zaten ışık demektir. Örneğin 70 cm bir akvaryumda 60 cm'lik bir floresanımız varsa veya 100 cm bir akvaryumda iki tane 90 cm floresanımız varsa işimiz gerçekten çok zor. Gözümüzün algısı ile fotoğraf makinesinin algısı farklıdır. Bir ânı en iyi şekilde karelemek için düşük enstantane, yani çekim zamanı kullanmamız gerekir. Örnekteki akvaryumlarda atayabileceğimiz çekim zamanı 1/8-1/30 aralığında olur. Anlamı saniyenin 8'de 1'i kadar süre makine görüntü kaydeder. Çok kısa bir an gibi görünebilir, balık sabit dahi olsa başka etkenler nedeniyle net görüntü almak neredeyse imkansızdır. Diyafram kısılabilir, ISO artırılabilir. Çekim süresi azalır, fakat karşımıza kumlanma, tüm bölgenin netsizliği gibi fotoğraf kalitesini etkileyecek diğer olumsuzluklar çıkar. Bu konuya ilerleyen satırlarda değineceğiz. Kısacası ışık kaynağımızın kuvvetli olması gerekir ki, flaşsız fotoğraflar çekebilelim.
Fotoğraf 65*25*35h akvaryumda 3 adet 60 cm floresan, 2 adet tasarruf ampul ışık desteği ile, flaşsız çekilmiştir. Yaklaşık 100 watt...
Fotoğraf Makinesi: Canon D500
Objektif: 70-300mm F4-5.6 APO DG
Beyaz Dengesi: Auto
Pozlama Modu: Spot Ölçüm
Flaş: Kapalı
Enstantane: 1/160
Diyafram: f 6,3
Iso: 1600
Akvaryum ışık koşulları yetersiz ve takviye lamba, farklı tertibatlar hazırlanamıyorsa flaşlı çekim yapmaktan başka çaremiz yoktur. Kompakt makineler üzerinde bulunan flaşları iki şekilde ayarlamak mümkündür. Bunlardan birincisi, kullanıcıya flaş şiddetini ayarlamasını sağlayan seçenekli, kademeli azaltma ve çoğaltmadır. Genelde 3-5 kademeden oluşur. Bazı makinelerde farklı isimlerde kademelendirme mevcuttur. D-SLR makinelerde on kademe ve üzeri görmek mümkündür. İkinci müdahale seçeneğimiz ise difüzör ve ekstra flaş kullanmaktır. Mevcut kompakt veya yarı profesyonel kameraların büyük bir bölümünde ekstra flaş kullanmak mümkün değildir. Bu nedenle mevcut flaş sistemini en doğru şekilde kullanmaya odaklanmak gerekir. Doğrudan akvaryuma veya balığa doğru yönelen flaş ışığı, istenmeyen parlama ve patlamalara neden olmaktadır. Bu nedenle kuvvetli flaş doğru ışıklandırma anlamı taşımaz. Çekim taktikleri bölümünde detaylandırmaya çalışacağımız flaş kullanımında burada bilinmesi gereken yakın ve doğru noktada yapılan odaklanmada, en düşük flaş şiddetinin daha sağlıklı sonuçlar verdiğidir.
D- D-SLR Makinede Hangi Ekipmanlar Kullanılabilir?
Bilindiği üzere fotoğraf çekimlerinde ekipman ne olursa olsun kural değişmez. Kompakt makinelerde aktarılanlar ayarlar, genel anlamda bu tür ürünler için de geçerlidir. Burada daha çok bahsetmek istediğim objektif ve ekipman tercihidir. 35 mm'yi barındıran standart body üzerinde satılan lensler ile çekimler yapmak mümkündür. İyi sonuçlarda vermektedir. Fakat 1:1 sabit makronun yerini tutmayacağını belirtmek isterim. Bu nedenle elimizdeki makineye uygun bir makro objektif edinmek, çok daha başarılı çekimler yapmamıza olanak sağlayacaktır. 50-60 mm'den başlayıp, zoom değişkenli 1:1 olmayan 300-400 mm'ye kadar çeşitli seçenekler mevcuttur.
Bu yazıda gördüğünüz fotoğrafların büyük bölümü Canon EF 100mm f/2.8 USM ve 70-300mm F4-5.6 APO DG ile çekilmiştir. Yine düşük f açıklığı ile Canon EF 50mm f/1.8 II farklı ve keskin fotoğraflar çekmek mümkündür.Dünyaca bilinen usta isim Hristo Hristov çalışmalarını daha çok, Canon EF-S 60mm f/2.8 Macro USM ile yapmıştır.
Makine ve objektiflerin ağırlığı göz önünde bulundurulduğun akvaryum başında geçirilecek uzun bekleme sürelerinde çekim kolaylığı sağlayan bir diğer ekipmanımız tripoddur. Monopod'da kullanılabilir ancak flaş seçeneği arttığında ve sabit koşulları nedeniyle tripod ilk tercih olmalıdır.
Tripod üzerine monte edilmiş flaş ve flaş uzatma kablosu
Doğrudan yapılacak flaşlı çekimlerde, ışığı kıran ve bir anlamda stüdyolarda kullanılan şemsiye vazifesi gören difüzörler kullanılabilir. Fiyatı gözönüne alındığında işlevi gerçekten tatminkar düzeydedir. Canlı üzerinde istenmeyen parlama ve patlamalara ciddi müdahil olmaktadır. Marka ve modele göre tümleşik kullanılabilen çeşitleri mevcuttur. Eğer bu flaş ayarları ve düfüzör ile uğraşmak istemiyor, daha sağlıklı bir ışık kaynağı arıyorsak tercihimiz, ekstra bir flaştan yana olmalıdır. İstediğimiz yere konumlandırabildiğimiz, ışığın nereden geleceğine karar verdiğimiz bu ürünler değişik standartlarda kullanıcılara sunulmaktadır. Hassas ölçümler yapabilen farklı fonksyonlarda pahalı ürünler olduğu gibi, fotoğrafta gördüğünüz ucuz ithal ürünlerde gayet iyi sonuçlar vermektedir. Yn-460 ll model bu flaş canon, nikon ve pentax markalarının neredeyse tüm modelleri ile uyumludur. Yine flaş ile kamera arasında bağlantıyı kurmak için flaş uzatma kablosu edinmek gerekir. Kablosuz flaş tetikleyiciler de mevcuttur. Eğer kablolu bir tercih yapılacaksa 2 metreden aşağı olmamalıdır. Farklı çekim seçenekleri ve kimi objektiflerin netleme mesafesi göz önüne alındığında daha uzun olması avantajdır.
Sol tarafta difüzör, sağ tarafta Uv filtre
Difüzörün sabit objektife monte edilmiş hali, pratiktir zorluğu yoktur
Tüm olanaklar kullanılsa dahi, bilindiği üzere çekim esnasında deklanşöre basma şiddeti nedeniyle titreşimler oluşmaktadır. Özellikle sınır değerlerdeki çekimlerde kumanda kullanmak avantaj sağlayacaktır. Bu kumandaların da kablolu ve kablosuz seçenekleri bulunmaktadır.
Kablolu Uzaktan Kumanda
E- Muhteşem Dengeyi Kurmak (Iso - Diyafram - Enstantane)
Buraya kadar temel ayarları aktarmaya çalıştım. En azından makinemizi hangi ayarlara getirdiğimizde doğru sonuçlar elde etme yolunda olduğumuzun farkına vardık. Yukarıdaki mod ve ayar direktiflerini uyguladık, şimdi asıl püf noktasına geldik. Aslında doğru pozlama fotoğrafçılığın basit bir gerçeği olsa da, pek çoğumuz bu üç önemli değerin dengeye getirilmesi konusunda zorluk çektiğimiz için püf noktası olarak adlandırmada sakınca görmüyorum.
Fotoğraf ışık demektir dedik ya, ışığı dengelemenin üç unsuru;
ISO - Filmin ışığa duyarlılığını ölçer, eskiden ASA olarak adlandırılan bu değeri analog makineler atayamaz, negatif film alınırken çekim konusu ve mekana göre film talep edilirdi. Bugün dijital makinelerde istediğimiz filmi seçebiliyoruz. Ara değerler olsa da, 100, 200, 400... 3200, 6400 aralığında değişen değere sahiptir. İso arttıkça filme düşen ışık miktarı artar, azaldıkça düşer.
Diyafram - Objektife giren ışık miktarını düzenler. Değer düştükçe perde açılır, değer yükseklidkçe perde kapanır. Bu değeri mekanik katmanlı bir örtü gibi düşünebilirsiniz. 1, 1.4, 2.0, 2.8........ 11, 16, 32 aralığında değişen değere sahiptir. "f" harfi ile ifade edilir. f değeri düştükçe ışık çoğalır, yükseldikçe azalır.
Soldaki şekil f değeri büyük, sağdaki şekil f değeri küçük, diyafram konumunu gösterir
Enstantane - Çekim süresi anlamına gelir. Eski kovboy filmlerinde hatırlarsınız, fotoğrafçı grubu karşına alır ve kıpırdamayın dedikten sonra, objektifin kapağını açar, bir süre bekler sonra kapatırdı. Çekim süresi o zamanlar ancak bu şekilde belirlenebiliyordu. Bugün dijital makinelerde görüntüyü ne kadar kaydetmesini istiyorsak o kadar kaydediyor ve değer olarak bunu atayabiliyoruz. 20-30 saniye bile kayıt almak mümkün, anlaşılması açısından değerleri 1/2, 1/4, 1/8, 1/15, 1/30 ........... 1/500, 1/1000, 1/4000 aralığında olabileceğini söylemek mümkün. "1" saniyeyi ifade eder, alttaki değer ise saniyenin kaçta kaçı kadar görüntü kaydedeceğini belirtir. Alt değer küçüldükçe filme düşen ışık miktarı artar, yükseldikçe ışık miktarı azalır.
Geldik muhteşem dengeyi kurmaya; Hemen şöyle düşünülebilir, akvaryumdaki ışık sorunu var, diyaframı kısalım, iso'yu sonuna kadar açalım sorunu çözelim. Maalesef öyle değil, keşke tüm fotoğrafları düşük iso değerlerinde çekebilsek, zira iso değeri arttıkça ışık kazanımı olacak, buna karşın kumlanma (noise, gren, grein ) sorunu ortaya çıkacaktır. Genel görüntü kalitesi düşecek, piksel ve detay kaybı olacaktır.
Üreteceğimiz kompozisyona göre önce diyafram atanabilir. Arka plan konuya dahil edilmek isteniyorsa, yani net alan derinliği hedefleniyorsa yüksek f hedeflenmelidir. Flaşsız çekimlerde bu biraz zorlayıcı faktör, buna bağlı olarak çekim hızını düşürmek zorunda kalabiliriz. Daha keskin, arka plandan sıyrılmış kareler hedefleniyorsa düşük f hedeflenmelidir. İlk önce diyafram değerinin atanması, oluşturacağımız kompozisyon açısından önem arz etmektedir.
Örnek1;
Fotoğraf Makinası: Canon A710
Çekim Koşulları: 130x60x60 akvaryum, 144 watt floresan ışıklandırma
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/25
İso: 200
Diyafram: f 2,8
Balığın arka plandan sıyrılması hedeflenmiş bu nedenle makinenin sağladığı en düşük f değeri tercih edilmiştir. Kompakt makinelerde f değeri sınırlı aralıklarda kalır. 2,7-8,0 gibi genel bir aralık verebiliriz. D-SLR makinelerde bu değer aralıkları objektife bağlıdır. Genel olarak 1,4-32 aralığında olabileceğini söyleyebiliriz. Aşırı kumlanmayı önlemek için iso 200 tercih edilmiştir. Bu değerlere karşılık, mevcut ortam ışığının imkan verdiği çekim süresi 1/25 olmuştur. Eğer çekim süresini 1/60 yapsaydık bu fotoğraf yeterince aydınlık olmaz, dengesiz bir pozlama karşımıza çıkardı. Balık her nekadar net görüntülenmiş olsa da, dikkat edildiğinde sol yan yüzgecinin hareket halinde olduğu ve net görüntülenemediği fark edilecektir. Sebebi kısa çekim süresidir.
Örnek2;
Fotoğraf Makinası: Canon A710
Çekim Koşulları: 130x60x60 akvaryum, 144 watt floresan ışıklandırma
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/40
İso: 800
Diyafram: f 4,5
Kompozisyona arka plandaki balıklarda dahil edilmek istenmiş, net alan derinliği için f 4,5 tercih edilmiştir. Akvaryumun tabanında bir çekim olduğu için, düşük ışık koşulları nedeniyle, gerekli pozlama süresi elde etmek amacıyla iso yüksek tutulmuş, buna karşılık gelen çekim süresi ise 1/40 olmuştur.
İki fotoğrafı kıyasladığımızda, ikinci karede daha kısa çekim süresi elde edilmiş olmasına karşın, diyaframın kapalı olması nedeniyle yüksek iso atanmak zorunda kalınmıştır. İkinci karenin net çekiminin daha kolay olmasına karşın, fotoğraf kalitesindeki fark açıkça görülmektedir. İlk karede kumlanma daha az ve detaylar yüksekken, ikinci karede daha fazla kumlanma ve detay kaybı göze çarpmaktadır. Bu karşılaştırma umuyorum muhteşem dengeyi kurmak konusunda yol gösterici olacaktır.
Her akvaryumun ışık koşulları farklıdır, mevcut ışık şartlarına bağlı olarak herhangi bir alanda yapılacak çekimlerde atanacak değerler değişkenlik gösterir. Akvaryumun zemin bölgesi için atanmış değerlerle, ışıklandırmaya yakın üst bölgelerde sağlıklı çekim yapamayız, tahmin edileceği gibi ışık mevcut ayarlarımız için fazla gelecektir. Aynı durum üst bölüm için atanan değerlerin taban veya köşe bölgeler içinde yetersiz kalacağıdır. Çünkü her bölgenin bize sunduğu ışık miktarı farklıdır. Unutmamalıyız ki biz önce ışığı çekiyoruz, sonra balığı... Akvaryumdaki ışık miktarı elde var bir, sonra atayacağımız değerler sayesinde elde edeceğimiz ışık miktarı elde var iki...
Bu değerlerin azlığı ve çokluğu ifade edilirken anlaşılması biraz zordur. Bu nedenle matematiksel büyüklük/küçüklük şeklinde görünen sayıların ifadesi ve basit sonuçlarını kolay algı için, grafik haline getirdim. Her bir değerin diğerine etkisi ve farklı sonuçları elbet var. En yalın şekli budur.
2- FOTOĞRAF ÇEKİMİNE HAZIRLIK
A- İlk kez akvaryumda fotoğraf çekimi yapıyorsak, 10-20 karede başarılı bir sonuç alınacağını düşünmek yanlıştır. Başarılı sonuçlara gitmenin birincil kuralı, çalışmak, çalışmak yine çalışmak... İlk zamanlar zaten doğru ayarları bulmakla geçer, bu dönem aynı zamanda sabır sınırlarınızın zorlandığı dönemdir. Çekim başarısında hangi aşamada olursak olalım eğer kendimizi hazır hissetmiyorsak, çalışmaya hiç başlamamak en iyisidir. Çünkü 8-10 kare sonunda alınacak başarısız sonuçlar, ilerisi için umutsuzluk aşılar. Bu nedenle önerim en az yarım saat akvaryum başında vakit geçirecek şekilde planlamanın yapılmasıdır. Elli kare olur, yüz kare olur fark etmez önemli olan bu süreyi en verimli şekilde geçirmeye çalışmaktır. Dikkatinizi dağıtacak, bu süreci bölecek unsurlar varsa bunların giderilmesi gerekir. Her işte olduğu gibi bu işte de disiplin önemlidir.
B- Başkalarıyla değil kendinizle yarışın... Bu işe gönül vermiş kişiler bilir, eskiye dönüp bakıldığında kendimizce başarılı bulduğumuz kareler artık iyi değildir. Zamanın iyileri şimdilerin başarısız sonuçları olarak karşımıza çıkar. Fakat bizi başarıya ulaştıran ana unsurun, bu başarısız sonuçlar için verdiğimiz uğraş olduğunu unutmamak gerekir. Bu bağlamda şunu söylemek isterim, eğer azmedilir ve zaman ayrılırsa internette ve yarışmalarda gördüğümüz karelerin benzerlerini bir iki ay içerisinde yakalamamanız için hiçbir sebep yoktur. Daha kısa sürmesi yine bizim elimizdedir.
C- Eğer bu maddeyi okuyorsanız demek ki kararlısınız. Akvaryumda her istediğimiz zaman fotoğraf çekebilirmiyiz, evet çekebiliriz. Fakat başarılı sonuçlar için ön hazırlıkları tamamlamak gerekir. Filtre temizliği, dip çekimi ve su değişiminden hemen sora uygun bir zaman olduğu düşünülebilir. Fakat yanlıştır. Su kısmen bulanmış ve partiküller havada uçuşuyor olacaktır. Bulanık su ve partiküller görüntü kalitesini etkiler, balık ile objektif arasında hava boşluğu olmadığına göre, duru bir su detaylar ve odaklanma için son derece önemlidir. Camın iç ve dış bölümü dikkatlice temizlenir. Camdaki yosunlar kireç kalıntıları odaklanmayı zorlaştıracak, estetik olarak kareyi etkileyecektir. Bu hazırlıklardan bir iki gün sonrası çekim için en uygun zamandır. Sadece cam temizliği gerekiyorsa çekimden bir kaç saat önce bu işlemi gerçekleştirmek yerinde olur. Görüntü ve temizlikte sıkıntı yoksa her zaman fotoğraf çekilebilir.
D- Özellikle tripod kullanılıyorsa, makinenin çekimden önce akvaryum önüne konuşlandırılması avantaj sağlar. Orada bulunan ve oranın parçası olarak kabul edilen nesneden, balıklar çekim esnasında ürkmeyecektir. Pil ve bataryalarımızın çekim yapacağımız süre boyunca yeterli olacağından emin olmak gerekir. Doğru ayarlar tutturulmuş, konsantrasyon üst düzey ve balıklar tam kıvama gelmiş iken bataryanın bitmesi büyük talihsizlik olur. Bunun için yedekte batarya ya da pil bulundurmak, sorun için yerinde bir tedbir olur.
E- Akvaryumda balıkları en çok hareketlendiren unsur yemlemedir. Bu bir avantaja çevrilmek istenebilir, ancak aynı şekilde dışkı bırakacakları için, görüntü kirliliği yaratacağından yemleme zamanlamasını iyi yapmak yerinde olur. Zira dışkı bırakan bir balığı görüntülemek istemeyiz. Bu nedenle çekimlerin yemleme yapılmayan güne denk getirilmesi veya çekim yapılacak gün yem verilmemesi uygun olur.
F- Akvaryum ışıkları ilk açıldığında balıklar bir süre tedirgin ve saklanma eğiliminde olabilir. Bu nedenle çekimden en az iki saat öncesinde ışıkların açık olmasına dikkat edilmelidir. Zaten ışıksız ortamda balıkların renkleri pigment yapısı gereği soluk olacaktır. Canlımızı en iyi hali ile görüntülemek için ortama uyum sağlamış ve renklerinin oturmuş olmasına özen göstermemiz gerekir.
G- Akvaryum karşısına geçmeden önce, makinemizin tüm seslerini kapatmalıyız. Tuş geçişlerindeki tiz sesler, kompakt makinelerde deklanşör ve yalancı çekim sesleri balıkları ürkütecektir. Yine az ışıklı ortamlarda yardımcı AF ışığı vardır. Biz odaklanmaya çalışırken yanar ve balığın kaçmasına neden olur. Genellikle kırmızı olan bu yardımcı ışık mutlak suretle kapatılmalıdır.
Eğer kendimizi hazır hissediyorsak akvaryum karşısına artık geçebiliriz.
3-ÇEKİM TAKTİKLERİ
A- Çalışma Alanında Pozisyon
Bir önceki bölümde çekim yapmadan önce nasıl bir hazırlık yapmamız gerektiğini aktarmıştık. Gündüz fotoğraf çekmenin bir avantajı eğer akvaryum doğrudan güneş ışığı alıyorsa bu ışık değerlendirilebilir. Flaşsız güzel pozlar yakalamak mümkündür. Dolaylı yoldan akvaryuma gelen güneş ışığının faydası neredeyse yoktur, aksine zararı vardır. Özellikle camlardan gelen yansımalar nedeniyle kadraja dahil etmek istemediğimiz odanın ve bizim görüntülerimiz bir anda akvaryum içinde karşımıza çıkar. Bu nedenle en iyi çekim zamanı akşamlarıdır. Yine çekim yapılırken oda ışığı da kapatılmalıdır.
İlk bölümde bahsettiğimiz üzere bir tripod varsa işimiz nisbeten daha kolay olacaktır. Açık alanda 1/2000 enstantane ile yapacağımız bir manzara çekiminde sarsıntının bir önemi yoktur. İstesek dahi netliği bozamayız, çünkü çekim süresi çok kısadır. Akvaryum çekimleri çok sınır çekimlerdir ve titreme sallanma gibi olumsuzluklar fotoğrafa doğrudan yansır. Bu nedenle destek konum almak gerekir. Sandalyeye ters oturarak sırt dayama bölümünü destek olarak kullanabiliriz. Veya yere oturarak sandalye oturma bölümü destek olarak kullanılabilir.
B- Balığın Bulunduğu Yer
Balığı kovalamak hatadır, balığın istediğimiz bölgeye gelmesi için sabır göstermeliyiz. Bu yer akvaryumda sürekli yemleme yapılan bölüm olabilir, dominant balığın mesken tutmuş olduğu alan olabilir, kısacası ihtimalin en fazla olduğu yere odaklanmak mümkün. Nedeni ise daha önce de bahsettiğimiz gibi akvaryumun değişik bölümlerindeki farklı ışık miktarıdır. Flaşsız çekimlerde çok daha zaruri bir durumken, flaşlı çekimlerde de bizim ve balığın her bir hareketi flaşın istenmeyen farklı yansımalarına maruz kalmamıza neden olur. Balığı kovalayarak işi şansa bırakmak yerine, bildiğimiz bir çekim alanında az sayıda ancak başarılı olma olasılığı yüksek pozları hedeflemek daha akıllıcadır. Bu sakin duruş, hem bizi hem de balığı daha az yoracaktır.
C- Odak Mesafesi ve Odaklanma
Teknik bilgiler bölümünde bahsetmediğim bir makine özelliği ile giriş yapmak istiyorum. Kompakt makinelerin makro modda bir AF (auto focus) yani netleme mesafesi vardır. Bu mesafe kimi makinelerde 0 cm iken, kimi makinelerde 10-15 cm'dir. Bunun anlamı şudur, siz çekeceğiniz objeye makro modda en fazla bu kadar mesafe yaklaşabilirsiniz, aksi halde odaklanma olmaz. Makinemizin bu mesafesinin ne kadar olduğunu bilmemiz gerekir, araştırıp öğrenmesek bile denemeler yaparken bu mesafenin ne kadar olduğunu tecrübe etmiş oluruz. Makro mesafesi ne kadar kısaysa, çekim alanımız ve imkanlarımızda o kadar genişler. Özellikle canlı doğuran ve tetra gibi küçük türlerin çekiminde önemli avantajlar sağlar. D-SLR kameralarda bu mesafe objektife göre değişir. Özellikleri gereği yakın odak mesafesi kompakt makinelerde olduğu gibi önemli değildir.
Bazı makine ve objektiflerin minimum makro mesafesi;
Canon PowerShot A710 IS: 1 cm
Canon PowerShot SX40 HS : 0 cm
Canon IXUS 125 HS: 3 cm
Olympus VG-150: 5 cm
Panasonic Lumix DMC LS5: 15 cm
Nikon Coolpix S4100: 10 cm
CANON EF-S 18-55MM: 25 cm
CANON-EF 100 MM F:2.8 MACRO : 31 cm
CANON-EF 50 MM F:1.8 II : 45 cm
Optik zoom özelliği çekimlerde bir avantaj sağlar mı? Tam değer olarak hayır, fakat kısmen yararlanabiliriz. Örneğin; 5 cm mesafeden yapılan bir çekimde, 6X optik zoom özelliği olan makinede, makro modda 3X optik zoom ile çekim yapamazsınız, makine buna müsaade etmez, ancak 2X zoom veya altında kısa bir adıma müsaade edebilir. Uzak mesafeden çekimlerde zoom çarpanı daha cömerttir, imkan verdiği miktarda kullanabilirsiniz. Örneğin 20 cm bir astronot çekimi yapıyorsak, 5-10 cm mesafeden kadraja istediğimiz gibi sığdırmak mümkün değildir. Kullanılabilecek zoom sınırlarını deneyerek görebiliriz. Dijital zoom özelliği bir avantaj sağlar mı? Hayır hiçbir avantaj sağlamaz. Dijital zoom gerçek piksel boyutu içinde yakınlaştırmayı ifade eder, fotoğraf kalitesini düşürür.
Fotoğraf makinelerinin farklı mekanlarda farklı odaklanma süresi olduğunu görürüz. Bunun ana nedeni yine ortamdaki mevcut ışıktır. Işık miktarı azaldıkça makinenin algısı ve odaklanma süresi gecikir, akvaryum çekimlerinde ânı yakalamak kısa odak süresi ister ki, yetersiz ışık koşullarında ciddi sabır gerektiren ve istenmeyen bir durumdur. Balığın istediğimiz konumda uzun süre beklemesi gerekir ki, hayal edilen poz yakalanabilsin. Bu gibi durumlarda devreye kapatılması gerektiğini belirttiğimiz, kırmızı odaklanma ışığı girer, balıkta ürker ve gider. D-SLR makinelerde bu hızı sağlayan veya geciktiren ana etkenlerin başında objektif özelliği gelir.
Kompakt ve D-SLR makinelerde farklı AF özellikleri kullanıcılara sunulmaktadır. Akvaryum balık çekimlerinde eğer makinede mevcut ise "Al Servo" en kullanışlı moddur. Bu mod hareketli nesneleri konumuna göre yeniden hesaplayıp netlemektedir. Yani deklanşöre yarım bastığımızda ilk odaklamayı yapar ve çekim yapmadığımız sürece hareket eden balığı takip ederek, mesafeyi tekrar tekrar hesaplar.
Dşündüğümüz kompozisyona göre bir AF noktası seçmek mümkündür. Elbet makine yine buna müsade ediyorsa... Kompakt makinelerde genelde yeşil renkle karelere bölünmüş şekilde kullanıcıya sunulurken, D-SLR makinelerde nokta şeklindedir. Kompakt makineler için bu bölgelere nokta atış demek doğru olmaz, ancak odak bölgesi diyebiliriz. Eğer bölge atama şansımız yoksa, deklanşöre bastığımızda yeşil kare şeklinde beliren bölüm odak bölümüdür. Tam bastığımızda netlenecek ana bölge, yeşil karenin ekranda gösterdiği bölge olacaktır.
D-SLR Makinelerde tercihli odak noktaları
D- Flaş Etkisini Ayarlama
Özellikle küçük balıklarda objektifi cama dayamak avantaj sağlar. Bu sayede camdan yansıyacak olan flaş ışığı kadrajımızın dışında kalır. Eğer makinemiz flaş ışığını azaltmaya müsaade etmiyorsa, flaş önünü kağıtla istenen ölçüye göre katmanlar oluşturarak kapatmak mümkündür. Kopya kağıdı bunun için oldukça idealdir. Arka yapıştırma fonları ile cam arasında eğer boşluk varsa, flaş her zaman bu bölgede patlama, parlama oluşturacaktır. Bu nedenle fonlar camla bütünleşmelidir. Koyu renk fonlar, desenli ve açık renklere göre, ışığı emme özelliği nedeniyle avantaj sağlar. D-SLR makinelerde flaş etkisini dengelemek için ilk bölümde bahsettiğim difüzörleri kullanmak mümkündür.
Lepistes Kulübü Fotoğraf Yarışması Birincisi - Flaş etkisini almak için flaş önüne kopya kağıdı yerleştirilerek çekilmiştir
Fotoğraf Makinası: Canon A710
Çekim Koşulları: 65x25x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/80
İso: 200
Diyafram: f 4,5
Flaş: Açık
Eğer tüm çabalara rağmen balığın üzerinden flaş etkisi alınamamışsa, bir diğer taktikte odak kaydırmaktır. Bu oldukça ince ve hızlı yapılması gereken bir işlemdir. Odaklanma sağlandığı anda, mesafe değiştirilmeden makine sağa, sola, yukarı veya aşağı hareket ettirilerek flaşın balık üzerinde değil boşlukta patlamasına olanak sağlanır ve balık dikey ışıktan korunmuş olur. Bu hareket yapılırken en önemli nokta odak mesafesinin çok çok az değişmesine, mümkünse değişmemesine özen göstermektir.
Dikey ışıktan etkilenmemek için odak kaydırma
Odak kaydırma tekniği ile çekilmiş bir fotoğraf
Fotoğraf Makinası: Canon A710
Çekim Koşulları: 65x25x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/80
İso: 200
Diyafram: f 4,5
Flaş: Açık
D-SLR makinelerde bir avantaj tepe flaşı kullanımıdır, ilk bölümde ekipmanları aktarmıştık. Akvaryumun tepe bölümüne yerleştirilen flaş sayesinde, camdaki yansımalar, balığın çekilmek istenen bölgesine doğru yönelmiş parlak ışık sorunu aşılmaktadır. Bir diğer avantajı ise yerleştirilen konuma göre, istenmeyen bölgenin karanlıkta bırakılabilmesidir. Akvaryumun içinde oluşan ışık patlaması yansımalarla birlikte kuvvetli bir soft ışık etkisi bırakmaktadır.
Tepe flaş kullanım şekli
Tepe flaş kullanımı ve karanlık bölge
Tepe flaş ile karanlık bölge oluşturularak yapılmış bir çalışma, flaş ışığı altında canlı görüntülenirken, ışık almayan arka bölüm karanlık şekilde kalmaktadır
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları: 50x35x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/400
İso: 100
Diyafram: f 22
Flaş: Tepe flaş Yn-460 II, orta ışık şiddeti
Flaş yansımalarından korunmanın bir diğer yolu da çapraz çekimdir. Fazla kompozisyon imkanı sunmasa da özellikle camdan yansıyacak ışığı önlemek mümkündür. Dezavantajı fazla çaprazda kalındığında camın kırılma etkisiyle balığın formunu bozmasıdır. Olduğundan daha şişman veya kısa göstermektedir. Yine de başarılı sonuçlar almak mümkündür. Balığın zeminde görüntülenmesi, flaş etkisinin tabanda dağıtması nedeniyle iyi sonuçlar verebilmektedir. Bunun için objektifi üstten tabana doğru yöneltmek ve odaklanmak gerekir. Dezavantajı fotoğrafta keskinliği ve alan derinliğini etkilemesidir.
4- FOTOĞRAF ÇEŞİTLERİ VE BAŞARILI KOMPOZİSYON OLUŞTURMAK
Nihayetinde balık diyeceksiniz, kaç çeşit farklı fotoğrafı çekilebilir ki? Üç, beş, on... Deklanşör farkıyla binlerce farklı kare yakalamak mümkün, burada kompozisyonu ve estetiği kuvvetli kılmak için ne tür fotoğraflar çekilebileceğini özetleyeceğiz.
A- Düz Balık Fotoğrafı
En sık karşılaştığımız fotoğraf çeşididir. Balığın yandan, bazı türlerin üstten çekilen düz kareleridir. Çekim esnasında dikkat edilecek birinci kural, yatay düzlemde canlıya tam karşıdan paralel olarak yaklaşılmasıdır. Makro çekimlerin en büyük zorluklarından biri çekilecek objenin tamamının net olarak alınamamasıdır. Özellikle keskin ve arka plandan sıyrılmış düşük f değerinde yapılan çekimler canlının her alanının net olarak görüntülenmesinde zorluk çıkarır ve çok ince bir ayarda çekim yapılmasını gerektirir.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Canon EF-S 18-55 mm
Çekim Koşulları: 130x60x60 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/200
İso: 100
Diyafram: f 9
Flaş: Düz flaşlı çekim
Ölçüm: Spot Ölçüm modu
Beyaz ayarı: Flaş
Fotoğraf ilk bakıldığında güzel görünebilir. Ancak dikkat edildiğimde balığın kafa bölgesinde netsizlik olduğu farkedilecektir. Yandan paralel yaklaşılmadığı/yaklaşılamadığı için kuyruk ve baş bölgesi arasında düzlem farkı bu bölümün netsiz olarak kareye yansımasına neden olmuştur. f 9 ataması bu olumsuzluğu en aza indirmiştir. f değeri daha düşük atansaydı netsizlik çok daha fazla olacaktı.
Makro çekimlerde uzun objeleri fotoğraflama da her alanın net görüntülenmesi için uygulanabilecek bir taktik de, ağırlıklı mesafe ortalamasını çekim yaparken nesne üzerinde yapmaktır. Eğer nokta odağı veya odak bölgesini balığın baş veya kuyruk kısmına tam yandan paralel olarak yaparsak kuyruk ve baş bölümü için aynı mesafe alındığından iyi bir netice ortaya çıkacaktır.
Kalın mavi çizgiler, ortadan paralel canlıya yaklaşıldığında iki eşit mesafedir. Kuyruk veya baş bölümüne yapılacak odaklanma, balığın genel olarak net görüntülenmesini sağlayacaktır.
Aktardıklarım ışığında balığa paralel yandan yaklaşılmadığında, genel olarak canlının tamamının net görüntülenemeyeceği sonucu çıkarılmalı, örnekte balığın baş bölgesine odaklanılmıştır, gövde ve kuyruk bölümünün flu görünmesi son derece normaldir. f değerine dikkat, değer düştükçe arka bölümün flu görüntüsü artacaktır.
Baş bölgesine odaklanılmış canlının orta ve kuyruk bölümünün flu olması doğal bir sonuçtur.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları:130x60x60 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/250
İso: 200
Diyafram: f 25
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Spot Ölçüm modu
Düz balık fotoğraflarında arka plan kullanılmıyorsa, kompozisyon neredeyse yoktur, canlının tanıtımı için kullanılabilecek bu tür katalog çekimlerde yüzgeçlerin açık olması ve balığın formu son derece önemlidir. Kadraj yerleşimi 1/3 kuralına göre yapıldığında daha ferah ve seyir zevki yüksek kareler yakalamak mümkündür.
Cichlid-forum Fotoğraf Yarışması Birincisi- Balığın yüzüş istikameti boş bırakılmış, arka kayalık bölge ile kompozisyon güçlendirilmiştir.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları: 50x35x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/320
İso: 100
Diyafram: f 29
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Spot Ölçüm modu
B- Hareket Duygusu Veren Fotoğraflar
Balığın yüzdüğü hissini veren en iyi kareler panning çekimlerdir. Teknik canlı herhangi bir tarafa yüzerken net görüntülenmesi, arka bölümün uzamış flu görüntülenmesidir. Aslında bu teknik başarısız flu ve kaçan balık görüntülerinin tam tersidir. Akvaryum net görüntülenirken balık flaşsız bir çekimde flu, karmaşık ve uzundur. Yüzüş esnasında makine ile yapılacak senkronize hareketle balık dondurulur ve arka plan uzamış ve karmaşık şekilde kareye yansır.
Balıkların dönüş anlarını görüntülemek de son derece keyiflidir. Burada sabit kuralı biraz yıkılmalı ve takipçi olmak gerekir. Canlı arkası dönükken baş bölümü görülmeden yapılacak çekim çokta anlamlı olmaz, bu nedenle balığın kafa bölümünün odak noktası olarak yakalanması önemlidir.
Cichlid-forum fotoğraf yarışması ikincisi
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları:130x60x60 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/125
İso: 200
Diyafram: f 29
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Matrix Ölçüm modu
Esneyen bir balıkta hareket hissi uyandırır. Küçük balıklarda bu anı yakalamak oldukça zor ve meşakkatlidir. Cichlid türlerinde nispeten daha kolaydır. Balık sabit durduğu anda esnemeden önce yutak bölgesindeki dişleri hareket ettirir, bu bir nevi geviş getirme şeklinde görülür. Hareketin ardından balık esner, her durumda bunu anlamasanız bile çalışma esnasında bu tür anlar mutlaka karşınıza çıkacaktır.
C- Yansıma Fotoğrafları
Fotoğrafçılıkta yansıma kareleri ayrı bir yer tutar. Doğada, simetrik olarak sudan yansıyan bir doğal görüntüyü kaydetmek son derece keyiflidir. Akvaryumda canlının yansıyan karesi iki şekilde görüntülenebilir. Birincisi yan camlara geldiğinde açı itibariyle bir ayna etkisi oluşuyorsa, yansımasıyla birlikte çekim yapılabilir. İkincisi ise su yüzeyindeki yansımadır. Akvaryuma alttan bakıldığında yüzeyde oluşan ayna etkisi ile canlı veya canlı grupları sıradışı bir kompozisyon oluşmasını sağlar. Yüzeyde dalga mevcutsa yansıma estetik açıdan kompozisyonu güçlendirir.
Akvanusya Fotoğraf Yarışması Birincisi - Suda oluşan dalgalanma ile estetik ve etkili bir kompozisyon yakalanabilir.
Fotoğraf Makinası: Canon A710
Çekim Koşulları: 65x25x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/500
İso: 200
Diyafram: f 5
Flaş: Açık
Fotoğraf Makinası: Canon A710
Çekim Koşulları: 65x25x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/80
İso: 200
Diyafram: f 4
Flaş: Açık
Yansıma fotoğaflarının çekiminde önemli bir avantaj flaş yansımalarının kareye yansımamasıdır. Odak canlı üzerinde kalıcı bir ışık yakalanırken, patlayarak geri dönmesi gereken ışık, çapraz yansıma etkisiyle kadraj dışında kalmaktadır.
D- Portre Fotoğraflar
İnsan portresi olur da, balık portresi olmaz mı? Elbet olur. Canlının sadece kafa bölümü, pelvik ve pektoral yüzgeçlerinin dahil edildiği kısmen sırt yüzgecinin kadraja alındığı, yarı balık fotoğrafları da çekilebilir. Özellikle büyük balıklarda bu tür çekimler nokta ölçüm yapıldığında, balığın tamamını görüntülemekten daha kolay olabilmektedir. Vesikalık gibi karşıdan fotoğraflar da çekilebilir. Bu tür çekimlerde pektoral yüzgeçlerin açık olması kompozisyonu güçlü kılması açısından son derece önemlidir. Yine ağzında yavru olan bir balığı bu tür çekimlerde görüntülemek güçlü kompozisyon oluşturma ve fotoğrafa anlam katma açısından değerlidir.
Objektiffoto Kapak Fotoğrafı - Detay vermek amacıyla balık yarı yarıya görüntülenebilir.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları:130x60x60 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/250
İso: 200
Diyafram: f 22
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Nokta Ölçüm modu
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Canon 100 mm 2,8 USM
Çekim Koşulları:130x60x60 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/200
İso: 200
Diyafram: f 16
Flaş: Açık, düşük
E- Çift veya Grup Fotoğrafları
İkili veya daha fazla balığın aynı anda net görüntülenmesi oldukça zordur. Çünkü canlıların aynı düzleme gelmesi ve koşulların uygun olması gerekir. Aynı tür ve renkteki balıkları birlikte doğru pozlama ile görüntülemek nispeten kolayken, farklı renk balıkları doğru pozlamada güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Balıkların birbirleriyle iletişim halinde oldukları anlar, kavga anı, çiftleşme anı akvaryum fotoğrafçılığı açısından değerli anlardır. Balıklar aynı düzleme girmese dahi, arka planda verecekleri flu pozlar kompozisyonu güçlendirme açısından önemlidir.
İlk örneğimiz aynı düzleme girmiş aynı türe ait iki balıktan oluşmaktadır. Canlıların ikili farklı yöne duruşları kareye boyut ve anlam yüklemektedir. Kompozisyon açısından oldukça güçlü olmasına karşın elde olmayan bir nedenden dolayı teknik açıdan eksiktir. Sağ taraftaki açık renkli balığa dikkat edildiğinde özellikle kafa üstü bölgede pozlama hatası mevcuttur. Aşırı parlaklık detay kaybına neden olmuş, canlı olduğu gibi yansıtılamamıştır. Buna karşılık sol taraftaki balık doğru pozlanmıştır. Eğer açık renkli balığımız doğru pozlanmış olsa ve detay alınsaydı, bu durumda koyu renkli balık karanlık çıkacak ve detaylardan yoksun olacaktı. Kısacası soldaki balık hatalı pozlanacaktı. İster tek bir balık olsun, ister bir grup fotoğrafı eğer balığın renginde açık ve koyu zıt renkler fazlaysa doğru pozlamak oldukça zor olacaktır.
Cichlid-forum Fotoğraf Yarışması İkincisi- Farklı renk canlıları birlikte doğru pozlamak zordur.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Canon EF-S 18-55 mm
Çekim Koşulları: 130x60x60 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/400
İso: 100
Diyafram: f 16
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Nokta Ölçüm modu
Aynı balığın doğru pozlanmış fotoğrafı, taban bölgesinde flaş şiddeti düşürülerek çekilmiştir.
Aquatic Photography Haftanın Fotoğrafı Seçimi, Objektiffoto Kapak Fotoğrafı Seçimi, Cichlid-forum Fotoğraf Yarışması Birinciliği - Fotoğrafta aksiyonu yakalamak çarpıcı sonuçlar doğurur.
Cichlid-forum Fotoğraf Yarışması İkinciliği
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları: 130x60x60 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/320
İso: 100
Diyafram: f 16
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Nokta Ölçüm modu
F- Unsurlu Fotoğraflar
Bazen ummadığımız bir anda karşımıza çıkagelen, kadrajlamak istemediğimiz görüntü hoş sonuçlar doğurabilir. Aslında bu tür olasılıklar akvaryum fotoğrafçılığında çeşitlilik yönünden kendimizi geliştirmemize imkan tanır, fikir verir. Düz bir balık fotoğrafı hedeflenmişken, kadraja giren kırmızı kuyruk kareyi estetik açıdan farklı bir havaya sokmuştur.
Objektiffoto kategori kapak fotoğrafı seçimi - Tahmin edilmeyen anlar, yeni fikirler verebilir.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları: 65x25x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/400
İso: 100
Diyafram: f 29
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Nokta Ölçüm modu
İlk örnekteki unsur tesadüf eseri olsa da, istendiği taktirde unsur hedef alınarak hedef canlı görüntülenmeye çalışılabilir. Akvaryumda ikincil unsurlar birazda bizim yaratıcılığımıza kalır. Camdaki bir salyangoz, bir bitki grubu, aynı türe ait arka plandaki ikinci bir balık, balığın habitatına uygun bir kayalık gibi... Bu tür çalışmalar akvaryumdaki çeşitliliği ve ekolojik zenginliği ifade etmesi açısından keyifle izlenir.
Farklı unsurlar kullanmak kompozisyonu güçlendirir.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları: 65x25x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/400
İso: 100
Diyafram: f 29
Flaş: Tepe Flaş
Flu ikinci balık ve bitkiler unsur olarak kullanılabilir.
Fotoğraf Makinası: Canon 500D
Objektif:Sigma 70-300mm F4-5.6 APO DG
Çekim Koşulları: 65x25x35 akvaryumda standart ışık
Pozlama Süresi (enstantane) : 1/320
İso: 100
Diyafram: f 25
Flaş: Tepe Flaş
Ölçüm: Nokta Ölçüm modu
5- YARIŞMALAR VE ÖNEMLİ DETAYLAR
Severek beslediğimiz canlıların çektiğimiz fotoğrafları ilerleyen yıllar için değerli birer hatıra olarak kalacaktır, bizleri eskilere götürecektir. Akvaryum ve balıklarımızı fikir ve öneri almak, hastalıklarını teşhis etmek, cinslerini öğrenmek veya akvarist dostlarla paylaşmak için internette yayınlıyoruz. İyi fotoğraflar sunabilmek, bizi amacımıza her zaman çok daha kolay ulaştırır.
Elbet bir de yarışmalar ve etkinlikler var. Şunu asla unutmayalım ki, yarışmaya katılmak her zaman iddialı olduğumuz anlamı taşımaz. Herhangi bir sebepten dolayı balık fotoğrafı çekmek bizim için keyifli bir hale gelmişse, bu tür organizasyonlara katılmaktan çekinmemek gerekir. İlk yarışma/etkinlik katılımını İSAK çatısında yapmıştım. Ödünç aldığım Sony marka bir fotoğraf makinesi ile bir kaç gün uğraştım. Makine bildiğimiz 3,5 diskete kayıt yapıyor, en fazla 4-5 fotoğraf çekebiliyordum. Sonuçları ancak bilgisayara aktardığımda görebiliyordum. O kadar uğraşı sonrası katıldığım ilk yarışmada yirmi kadar fotoğraf içinden sondan ikinci olmuştum. İlerleyen zamanlarda orta sıralarda yer bulmaya başladım. Etkinliğin bana katmış olduğu en önemli değer, fotoğraf yorumlamak oldu. Nelerin doğru nelerin hatalı olduğunu sadece kendi fotoğrafımda değil, tüm fotoğraflar üzerinde görmeye başladım. Nihayetinde akvaryumda balık fotoğrafı benim için keyifli bir hal almaya başladı ve bugüne kadar devam ettim.
Daha öncede değindiğim üzere, asla başkalarıyla yarışmayın rakibiniz kendiniz olun... Eleştirmekten ve eleştirilmekten korkmayın, dünyada bana göre eleştirilmeyecek fotoğraf yoktur. Eleştiri kötüyü iyi, iyiyi daha iyi, daha iyiyi mükemmel yapabilmenin anahtarıdır. Başkalarının bizi eleştirmesini beklemeden özeleştiri yapabilmek, daha iyisi olabileceğine inanmak, fotoğrafçılılığın her alanında bizi daima bir adım ileri götürür.
A- Zor Balık Kolay Balık
Bilinenlerle birlikte, çekim esnasında karşılaştığım zorluklar ve çözüm önerilerini aktarmak isterim. Her balığın sosyal durumu, boyu, renk ve desenlerine göre bir çekim zorluğu vardır. Hareketli balık çekimleri, durağan balık çekimlerinden zordur. Saklanma eğilimi olan balık çekimleri, açık alanda yüzmeyi seven balık çekimlerinden zordur. Çok koyu veya çok açık renk balıkların çekimi zordur. Özellikle siyah-beyaz renkli balıklar son derece zorlayıcıdır. Örneğin black molly ve beyaz prensesi doğru pozlamak uzun uğraşlar gerektirir. Bu tür balıkların çekiminde tezat renkli fon kullanmak doğru poz ayarı için avantaj sağlar, renkli karmaşık desenli fonlardan uzak durmak gerekir. Bu tür fonlar detay ve keskinliği etkileyeceği gibi, estetik açıdan da fotoğrafı bozacaktır. Açık renkli balıkları beyaz tabanda, koyu renkli balıkları siyah tabanda görüntülemek zordur. Parlak iri pullu balıkların çekimi yansımadan dolayı, düz renkli küçük pullu balıkların çekimi detay almaktaki sıkıntıdan dolayı zordur. Desenli balıkların pozlanması ve detay alınması daha kolaydır. Küçük balıkları fotoğraflamak, büyük balıkları fotoğraflamaktan daha zordur. Özellikle kompakt makinelerde küçük balıkları dar bir alanda kadraja almak zorunda kalırız, çalışma alanı kısıtlıdır. İri cüsseli balıklar için kadraj alanı ve açı daha geniştir. Liste aslında uzatılabilir, daha önce değindiğimiz üzere her akvaryum koşulu nasıl ki farklı ayarlar gerektiriyor, her balıkta kendine göre farklı bir ayar gerektirir. Canlımıza göre muhteşem dengenin üç unsurunu ayarlamak zorundayız. Yani aynı koşullarda kırmızı renkli bir balığı çektiğimiz ayarlarla, sarı renkli bir balığı çekemeyiz.
B- Fotoğrafta Olmaması Gerekenler
I- Odadan, kendimizden, objektiften, makineden cama yansıyan görüntüler olmamalıdır.
II- Fotoğrafın herhangi bir bölgesinde flaştan yansıyan veya patlayan ışık görüntüsü olmamalıdır.
III- Filtre, ısıtıcı, hava hortumu, vantuz gibi ekipmanlar kadraj içine alınmamalıdır.
IV- Akvaryumun iç bölümü dışında, sehba, kapak, silikonlu birleşim bölümleri kadraj dışında kalmalıdır.
V- Taş, kaya, kum, bitki, kütük gibi doğal dekor malzemeleri dışında, çömlek, yapay gemi, batık şehir, plastik bitki gibi malzemelerle görüntü alınmamalıdır.
VI- Fotoğrafta tarih olmamalıdır. Fotoğraf bir anı, zamanı dondurmaktır, tarihi ve saati o andır, elektronik rakamlarla köşede duran tarih her zaman ilk göze çarpan ve kareyi öteleyen bir unsurdur.
C- İmza-Çerçeve ve Düzenleme
Bir fotoğrafın bize ait olduğunu göstermek üzere, karenin herhangi bir köşesine imza atılabilir. Şahsen imzanın fotoğrafa yakışıp yakışmayacağı benim için önceliklidir. Çünkü her fotoğraf ile imza barışmayabilir. Her ne durumda olursa olsun, eğer imza kullanılacaksa, bu ibarenin fotoğrafın bir parçası olacağını unutmamak gerekir. Büyük puntolu, kaba hatlı, aşırı zıt renge kaçan imzalar aynı tarihte olduğu gibi fotoğrafı çirkinleştirir ve karenin önüne geçer. İmzada soft renkler kullanmak, balığın veya ortamın herhangi bir bölgesine ait rengi kullanmak büyük ölçüde fotoğrafın bir unsuru olarak bütünlük sağlayacaktır. İmzanın yerleştirileceği bölüm, fotoğraftaki unsurları sıkıştırmamalı, mümkünse flu bölge üzerine yerleştirilerek, kareye üç boyut havası katılmalı ve derinlik artırılmalıdır.
Flu bölge üzerine yerleştirilen imza, fotoğrafa derinlik verir.
Aynı şekilde çerçeve de bir kareyi olduğundan daha kötü gösterebilir. Ne tür bir fotoğraf olursa olsun, baskın rengine göre o fotoğraf, siyah, beyaz ya da grinin tonları üzerinde izlenir. Çerçevenin uygun olacağı kanaati oluşmuş ve özel bir durum yoksa, renginin siyah veya beyaz olması doğru bir tercih olur. Çerçevenin kalınlığı fotoğrafın zerafeti ve estetiği ile doğru orantıda olmalıdır. Unsurlarıyla narin bir kiraz karides kompozisyonuna kalın bir çerçeve koymak, cüsseli tam kadraj bir astronot fotoğrafına, çok ince çerçeve koymak görüntü ve seyir kalitesini etkileyecektir.
Çektiğimiz kare üzerinde photoshop veya benzer programlar vasıtasıyla bazı düzenlemeler yapılabilir. Çekim esnasında tüm çabalarımıza rağmen kadraj dışında kalmasını düşündüğümüz bir unsur kareye dahil olmuş ve işlenmesi mümkünse, kesme işlemi yapılarak fotoğraf yeniden boyutlandırılabilir. Bu işlem yapıldığında fotoğrafın birebir boyutuna yaklaşıldığı unutulmamalıdır. Örneğin 4-5 MP bir makine ile yapılmış çekimde, bir balık karenin dörtte birini dolduruyor ise, balığı tam keserek dörtte üçlük bölümü dışarıda bırakılamaz. Çünkü bu durumda birebir boyut aşılır ve görüntü kalitesi düşer. Megapixel ne kadar büyürse kesme işleminde imkanımız o ölçüde artacaktır. Kesme işlemi yapılırken mutlaka orjinal fotoğraf boyutlarına sadık kalınlamı, çok uzun veya kare şeklinde kesimlerden uzak durulmalıdır. Fotoğraf işlerken ışık, keskinlik gibi düzenlemelere gidilebilir. Renkleriyle kesinlikle oynanmamalıdır. Bu tür programlar iyiyi daha iyi hale getirmek için bir araçtır, temel unsurlardan yoksun bir kareyi düzeltemeyeceği gibi, dozunda yapılmayan düzenlemeler çirkin sonuçlar doğurabilir. Fotoğraf düzenleme ve işleme başlıbaşına bir konu olup ayrı bir başlık olarak ele alınmalıdır. Şimdilik bu kısa açıklama ile konuyu bitireceğiz.
SONSÖZ
Her optik kaydedici farklı kaydeder, her monitör farklı gösterir, her göz farklı görür. Bir fotoğrafa bakarken içinde bulunduğumuz ruhsal durum bile kareye yükleyeceğimiz anlamı farklı kılar. Bu bağlamda diyorum ki, "Bakmakla görmek arasındaki fark yüreklerde gizlidir"... Keyif aldığınız sürece fotoğraf çekin, çektiğinizden fazla fotoğraf izleyin, makinenizi iyi tanıyın, ısrarcı olun. Tüm akvarist dostlara faydalı olması ümidiyle, ışığınız bol olsun...
Saygılarımla...
HTML-Kodu:
<div> <h1> Akvaryum Canlısı Fotoğrafında Başarı </ h1> <span> Yazar: Murat Sağdıç </ span> <span> Makale </ span> <a href="../forum/content.php?r=496-Akvaryum-Canlısı-Fotoğrafında-Başarı"> Tıklayın </ a> </ Div>
Forum Bilgilendirme Mesajı