Yazan:UYGAR AKBAY
Deniz akvaryumculuğu yeni bir hobi olmamasına rağmen, geçen yıllar içinde ilerleyen teknoloji, gelişen koşullar bu hobinin daha geniş kitlelere ulaşmasını, çeşitliliğin ve araştırmaların artmasını sağlamaktadır.
Bir çok hassas denge ve koşullarda işletilebilen sağlıklı bir tuzlu su sisteminde dahi bir çok zorlukla karşılaşmak olasıdır.
Bu zorlukların en önemlilerinden biri de; denizden gelen balıkların yeme alıştırılmasıdır.
Bazı balıklar esaret altında yaşamaya alışamadıkları ya da tepki verdikleri için akvaryumda verdiğiniz her türlü yemi reddederler. Bu balıklar ; akvaryuma girdiklerinde yoğun bir stres yaşayacak, strese bağlı olarak büyük ihtimalle beyaz benek olacak, ve sürekli kayaların altında ve aralarında saklanacaklardır. Verdiğiniz kuru ya da canlı her türlü yemi yemeyeceklerdir. Bir çok tang türü için bu durum söz konusu olabilir.
Bu balıkların bir an önce yemeğe alışması için, öncelikle uygun ortamın sağlanması gerekir. Örneğin tang türü balıklar hızlı ve ani manevralar yapan, uzun mesafeleri hızla yüzen yüzücü balıklardır. Eğer akvaryumunuz küçük bir akvaryumsa, bu balıkları hiç koymamak soruna baştan çözüm olabilir.
Balıkları ana tanka eklemeden önce karantina tankına alarak, alıştırmak ve stresleriyle birlikte mevcut parazitlerinden kurtulmasını sağlamak ise tanka girdiğinde yem almaya başlamış olması için bir çözüm olabilir. Ayrıca karantina tankında, ana tanktaki gibi kayalar ve bunların üzerindeki besin kaynakları olmayacağından, bunun yanında ana tanktaki koşullara uyum sağlamış hareketli balıklar gibi onu rahatsız edecek başka canlılar da bulunmayacağından balığın yeme alışması çok daha kolay olacaktır.
Bir diğer sıkıntı ise; strese ve koşullara dayanıklı olmasına rağmen yapay yemlemeyi kabul etmeyen balıklarla yaşanır. Chelmon rostratus gibi balıklar, doğada kayalardaki küçük kurtçuklar, podlar, aiptasia gibi canlılar ile beslendiklerinden akvaryumda beslenmesi oldukça zordur. Bu zorluk ise, yem kabul etmemelerinden kaynaklanır.
Bir çok hobicinin akvaryumdaki baş belalarından aiptasia nedeniyle akvaryumlara katılan bu sevimli balık, aiptasia tükendiğinde aç kalmakta ve genellikle de bu yüzden ölmektedir. Bu yüzden bu tip balıkları yeme alıştırmaya erken başlamak hayati önem taşır. Üstelik her chelmon’ un aiptaisa yiyeceğini düşünmek de yanlış olacaktır.
Öncelikle balığın tanka alışma süresi için bir gün beklenmelidir. Bu süre sonunda balığın akvaryumda sürekli bulunduğu bölge belirlenmeli ve yemleme sürekli oraya yakın bir noktadan yapılmalıdır. Balığın yem kabul edip etmeyeceğini anlamak için yapılacak en basit gözlem, balığın akvaryumda yem arayıp aramadığının takibidir. İlerleyen zamanlarda verdiğiniz yemleri yemese bile ağzına alıp tükürmesi, yakında verdiğiniz kuru yemleri kabul edebileceğinin göstergesidir.
Gelelim alıştırma yöntemine:
Bu dönemde önemli olan hangi yemle beslediğiniz değil, balığın yemlenmeye alışması olduğundan kısa bir süre içinde bir çok yemi denemeniz gerekecek. Bazı hobicilerin tubifex’ in bu balıklar tarafından reddedilmediği, canlı tubifex ile başlanan yemlemenin küp şeklindeki kurutulmuş tubifexlerle sürdürülebileceği ve sonrasında diğer kuru yemlere geçilebileceğine dair görüşleri var. Bunun kısmen doğru olduğunu ancak kesin çözüm olmadığını düşünüyorum.
Akvaryumdaki diğer balıkların yeme doğru hareketleri balık için önemli bir yönlendirme olmaktadır. Bu yüzden tüm balıkların aktif olduğu saatlerde yemleme yapmak balığı içgüdüsel olarak aynı yöne yönlenmeye itebilir. Bunun yanı sıra hareketli balıkların yemi hızla tüketmesi nedeniyle bu yemleme sona erdikten sonra, bir miktar daha yemi aynı noktadan atmanız, balığın yemlenmesi için yeni bir şans olacaktır. Balığa ince kıyılmış karides,tubifex, boru kurdu,kırmızı kan kurdu,kalamar gibi yemleri verebilirsiniz. Muhtemelen bunlardan sadece birine tepki verecektir. Belki de hiç birini kabul etmeyecektir. Yemi verme yönteminizi de değiştirebilirsiniz. İnce kesilmiş yemler kabul görmezse, yemi ezmek ve minik toplar haline getirmek, kurt ile besleyecekseniz kurdu bütün olarak sallandırmak, ya da küçük parçalara bölerek suya bırakmak gibi değişik kombinasyonlar faydalı olabilir.
Yem kabul görmezse bir sonraki yemleme zamanında, başka bir yemi denemekte fayda var. Eğer bu yemlerden birini kabul ederse, işin hayati kısmı bitiyor. Ancak tehlike devam edecektir. Sürekli aynı besini( canlı yemi) alan balıkta lipid düzeylerinde değişiklik olacak bu da uzun vadede tekrar ölüme sebep olabilecektir. Bu durumda hayvanın yemeyi kabul ettiği yemi, havanda az miktarda kuru yemle karıştırarak ezmek ve bunu denemek ya da aynı noktadan kuru yem vermeyi denemek ve tüm bunları hızla gerçekleştirmek gerekecektir. Karışım yemi kabul ederse, zamanla canlı yemi azaltıp kuru yem oranını arttırarak kuru yeme alıştırma şansınız oldukça yüksektir.
Chelmon gibi balıklar ağız yapıları nedeniyle; sık aralıklarla ve az miktarda yem alırlar. Bu yüzden günde 3-4 kez yemleme yapılmalıdır.
Balığın türü ne olursa olsun; her balığın akvaryumda yem almama riski vardır. Yakalanması, stoklanması, uzun yollar katedip ithalatçıya, oradan akvaryumcuya ve en son olarak size gelen balıkların stresli veya hasta olması çok yüksek bir olasılıktır. Bu da yem almasını zorlaştırır. Özellikle ithal edildiği gün, ithalatçı- akvaryumcu-hobici rotasını izleyen balıkların durumu oldukça kötü olabilmektedir.Günlerce plastik poşet ve strafor kutularda, yarı baygın vaziyette yol alan balık oldukça bitkin durumdadır. Bu yüzden eğer görerek alabilme ihtimaliniz varsa, mutlaka balığın hareketlerini, sağlık durumunu ve mümkünse yem alıp almadığını gözlemleyerek alışveriş yapmanızı tavsiye ederim.
Yazan: UYGAR AKBAY
Fotoğraf: UYGAR AKBAY